Schengen Anlaşmasının imzalandığı köy: Schengen
Birçok Avrupa ülkesinin ortasında serbest dolaşımı öngören Schengen Anlaşması, Lüksemburg’un güneydoğusundaki küçük bir köyde imzalandı. Anlaşma için neden bu bölge seçildi?
Lüksemburg, araba ile bir uçtan bir uca bir saatte gidilebilen küçük bir ülkedir. Fransa, Almanya ve Belçika ile sınır.
1985 yılında imzalanan Schengen Anlaşması, Avrupa’da seyahati kökten değiştirdi ve bugün de değiştirmeye devam ediyor.
Lüksemburg, Avrupa Birliği’nin kurucu ülkelerinden biri olması nedeniyle Brüksel ve Strasbourg ile birlikte çok bilinmese de AB’nin idari işlerinin yürütüldüğü üç başkentten biridir.
Lüksemburg, Fransa ve Almanya olmak üzere iki dev cumhuriyetin ortasında anayasal bir monarşi ile yönetilmektedir. Coğrafi konumu nedeniyle iki dünya savaşında bedel ödemek zorunda kalmış, sadece doğal güzellikleri ile değil tarihi ile de dikkatleri üzerine çekebilecek bir ülkedir.
UNESCO listesindeki kalesi ve eski kenti, müze ve anıtları, restoranları, hızla gelişen şarap endüstrisi, peynir ve hamur işleri ile turistleri etkilemektedir.
1985 yılında imzalanan Schengen Anlaşması, bu anlaşmayı imzalayan ülkeler arasında serbest dolaşım hakkı vermektedir.
Tarihi kentte, Moselle Vadisi’ndeki aynı adı taşıyan nehir, Lüksemburg ile Almanya arasında sınır oluşturuyor. Küçük köy ve kasabalarla dolu bu vadi, şarap üretiminde değerli bir yere sahiptir.
anlaşma tarihi
Schengen, Moselle Nehri’nin batı kıyısında yer almaktadır. 520 nüfuslu bu köy, Avrupa’da seyahati değiştiren yerdir. 14 Haziran 1985’te Belçika, Fransa, Lüksemburg, Batı Almanya ve Hollanda arasında imzalanan anlaşma ile bu ülkeler arasında serbest dolaşım imkanı sağlandı.
20. yüzyılın ikinci yarısı Avrupa ülkeleri arasında ittifakların ve karşı ittifakların kurulduğu anlaşmalarla doludur. 1944’te Belçika, Hollanda ve Lüksemburg gümrüksüz ticareti başlatarak Benelüks’ü kurdu.
1957 Roma Antlaşması ile bu üç ülkenin, Batı Almanya, Fransa ve İtalya’nın katılımıyla bugünkü AB’nin temeli olan Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kurulmuştur.
1980’lerin başında toplam 10 AET ülkesi ve bunların ortasındaki geçişler hızlı bir denetime tabi tutuluyordu.
Gümrük kontrolü olmayan ülkeler arasında geçiş yapmak o zamanlar ütopya olarak görülüyordu. Ancak AET ülkelerinden beşi (Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Fransa ve Batı Almanya), malların ve insanların serbest dolaşımını sağlayacak olan Schengen Anlaşması ile bunu yapmaya hazırdı.
Neden Schengen?
O dönemde AET dönem başkanlığını üstlenen Lüksemburg, bu antlaşmanın imzalanacağı bölgeyi belirleme yetkisine sahipti. Schengen, Fransa ve Almanya’nın Benelüks ile ortak sınırı olan tek bölge olarak seçildi.
Beş ülkenin temsilcileri bir yolcu gemisine binerek Moselle Nehri’nin üç sınırının kesiştiği noktada anlaşmayı imzaladılar.
O günlerde Schengen Anlaşması ne çok destek gördü ne de ilgi gördü. Birçok yetkili bu anlaşmanın başarısını öngörmedi. İmzacı ülkeler bile en üst düzeyde temsilci göndermedi.
Bu ülkelerin ortasında, tamamen gümrüksüz geçişlerin uygulanması 1995’i alacaktı.
Bugünün Schengen Bölgesi
Bugün, Schengen Bölgesi 26 ülkeyi kapsamaktadır. 22 tanesi AB üyesidir: Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, Yunanistan.
AB dışında İsviçre, İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn da Schengen ülkelerine dahildir.
Bugün Schengen Anlaşmasını eleştirenler var. Özellikle ‘mülteci krizi’ ve 2015’te Paris’te yaşanan terör saldırıları bu gruba yeni bir cephane kazandırdı.
Politika, yeni ülkelerin katılımının belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Örneğin Bulgaristan ve Romanya’nın katılım talepleri defalarca veto edildi. Schengen Bölgesi’ne en son katılan ülke 2011’de Lihtenştayn’dı.
Ancak birçok kişi için Schengen Anlaşmasının avantajları dezavantajlarından daha ağır basmaktadır. Bölgede yaşayan 400 milyon kişi serbest dolaşım hakkından yararlanmaktadır.
AB üyesi olmayan ülke vatandaşları da 90 günlük Schengen vizesi ile bölgedeki tüm ülkelere seyahat edebilirler.
Schengen’deki Avrupa Müzesi, fikir birliği öncesi dönemden oldukça fazla ekipman sergiliyor. Bu küçük köyde Moselle Nehri’nde bir tur atabilir, çevredeki zirvelerde yürüyüş yapabilir veya bisiklete binebilir, vadinin şaraplarını tadabilirsiniz.