AK Parti Milletvekili Hulusi Akar: “TSK depremin ilk saatinden beri sahada, bunu bilin”
Eskişehir’de ‘Türkiye’nin Güvenlik Politikası’ başlıklı programda konuşan eski Milli Savunma Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, Kahramanmaraş depreminin ilk saatinden itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin sahada olduğunu ve aralıksız çalıştığını belirterek, dedi, “Ama ne yazık ki bazı insanlar “Hayasızlık yapıyor, ahlaksızlık yapıyor, kabalık yapıyor, yanlış yapıyor” dedi.
Ekip ziyareti için Eskişehir’e gelen eski Milli Savunma Bakanı ve Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, akşam saatlerinde bir vakıfta düzenlenen programa katıldı. ‘Türkiye’nin Güvenlik Politikası’ başlıklı programa konuşmacı olarak katılan Akar, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilde büyük yıkıma neden olan depremin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin aralıksız çalıştığını belirten Akar, “Deprem saat 04.17’de oldu. Cumhurbaşkanımızı 5’te aradım. O günden beri bu böyle devam ediyor.” Türk Silahlı Kuvvetleri günlerdir ayakta, şunu bilin. Ama maalesef birileri ahlaksızlık yapıyor, ahlaksızlık yapıyor, kabalık yapıyor, yanlış yapıyor. Asker neredeydi? Saat 5’te Cumhurbaşkanı’na bilgi sunduk, ‘Tamam, sen git’ dedi. O andan itibaren Karada, Denizdeydik. “Hava kuvvetlerimiz, gemilerimiz, uçaklarımız, diğer birimlerimiz hep tetikte. Ama şehirde, sahada, Malatya’nın bulunduğu 2’nci Ordu bölgesinde, her yerde. Diğerlerinin çalışmalarının yanı sıra tüm askerlerimiz ilk andan itibaren 24 saat ayaktalar. “Durmadılar” dedi.
“Üçüncü dünya savaşı başladı”
3. Dünya Savaşı’nın hibrit bir savaş olarak başladığını, Ukrayna’nın yanı sıra PKK’nın dış destekçilerinin de bulunduğunu belirten Akar, “Dünyada bazı kavramsal değişiklikler var. Artık öyle bir savaş yok. Üçüncü dünya savaşı çıktıktan sonra” dedi. başladı, ne zaman olacak, ne olacak?” ? Başladı. Şimdi hibrit diye bir şey yarattılar. Artık savaş ilanı yok. Bu, bulanık bir savaş. Savaş olup olmadığı belli değil. Bunun tipik örneği Ukrayna-Rusya’dır. Şimdi Ruslarla kim savaşıyor? Kimin savaştığını bir düşünün? Ukrayna savaşıyor. Ukrayna yalnız. Bunu nasıl yapacak? Bütün dünya ama kimse öne çıkmıyor. Silahını, mühimmatını, parasını, yiyecek ve giyeceklerini veriyor. ‘Hadi oğlum kavga et’ diyor ve Ukrayna kavga ediyor. Neye karşı? Rusya’ya karşı. Peki PKK/YPG yalnız Türkiye’ye karşı ne yapabilir? Hiç bir şey. Onun arkasında kim var? A, B, C, D, Ğ hepsi orada. Ama orada kimse var mı? Orada kimse yok. Onları dışarı sürüklüyorlar. Buna vekalet savaşları diyorlar. Biz buna karşı mücadele ediyoruz. “dedi.
“Türkiye sözü dinleyen bir ülke değil, sözü dinlenen bir ülke haline geldi”
Türkiye’nin benimsediği politikalarla her geçen gün güçlendiğini ve artık dünyada söz sahibi olduğunu belirten Akar, “Büyük ve güçlü Türkiye için gece gündüz çalışmaya devam ettik ve etmeye devam ediyoruz. Türkiye’nin kişilikli ve kimlikli politikalarla hak ettiği yeri alması, bu noktaya gelmesi için çaba harcıyoruz.Bunun için ne yapılması gerekiyorsa, bunların hepsini içeride ve dışarıda yaptık ve yapıyoruz. Artık geldiğimiz noktada Türkiye gerçekten uluslararası arenada bir konu haline geldi, bunu herkes görüyor, bunu herkes görmeli ve yerimiz, vatanımız gerçekten çok değerli hale geldi, bu bağlamda biz de Bunu tüm dünyaya göstermekten onur duyuyoruz. Burada yaptığımız çalışmalarda şunu görmemiz lazım; Türkiye söz dinleyen bir ülke değil, artık sözü dinlenen bir ülke. Sevenleri var, var Beğenmeyenler var ama Türkiye söz dinleyen bir ülke değil, söz dinleyen bir ülke. Çok şükür dinlenilen bir ülke haline geldi, bunu da o kadar rahatlıkla söylüyoruz. Bunu büyük bir gurur ve gururla söylüyoruz. İnşallah birlik ve beraberliğimiz daha da geliştikçe güç ve kuvvetimiz arttıkça çok daha ilerilere gideceğimize inanıyoruz” dedi.
“Terörü bitirmekte kararlıyız”
Sınır dışı etme operasyonlarının devam edeceğini, terör bitene kadar devam edeceğini vurgulayan Akar, “Biz bu alçak, ahlaksız teröristlerle mücadele ediyoruz. Bu konuda karar verdik, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak kararlılığımızı sürdürüyoruz. Bu iş bitsin, öyle ya da böyle son teröristi de öldüreceğiz diye düşünüyorum.” 40 yıldır milletimizin başına bela olan bu belayı etkisiz hale getirerek, aziz milletimizi kurtarmaya kararlıyız. Sizlerden aldığımız ilham ve 85 milyon insanın sevgisi, inancı ve duasıyla, milli-manevi değerlerimizi kullanarak ülkemizin bekasını ve ülkemizin bekasını sağlamayı umuyoruz. Güvenliği, konforu, huzuru tam ve mutlak sağlayacağız. Teröristlerin sığınakları, sığınakları ve barınakları tahrip edildi ve yıkılmaya da devam ediyor. Askerler teröristlerin ensesinde nefes alıyor ve biz de inşallah bu grupları orada bitirerek onların güvenliğini sağlayacağız. Burada unutulmaması gereken en önemli konu şudur; “Tek hedefimiz teröristlerdir” dedi.
“Aldanmayın, PKK eşittir YPG”
YPG’nin PKK’dan farklı bir varlık olduğu ama ikisinin de aynı terör örgütü olduğu algısını oluşturmaya çalıştıklarını belirten Akar, “PKK ve YPG kritik konulardan biri. YPG diye farklı bir şey icat ettiler. Marksist ve Leninisttirler. Dolayısıyla bunlar Güney Amerika’daki terör örgütleridir.” Afrika’daki tüm uygulamalardan ders alıyorlar ve uluslararası kamuoyunu manipüle etmek, kandırmak için her türlü hileyi biliyorlar. Bu nedenle zaman zaman isimlerini değiştiriyorlar. Başka birçok isimleri var. Aldanmayın diyoruz. Yani YPG eşittir PKK. Bu çok açık. Bunu muhataplarımıza da açıkça söylüyoruz. Bunların ikisi de tamamen aynıdır. Dolayısıyla bizim mücadelemiz teröristlere karşıdır ama aynı zamanda YPG ve PKK’nın hiçbir şekilde Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olmadığının da altını çizmemiz gerekir. Kürtler hiçbir şekilde terörist değildir. PKK’lı YPG’li değildir. Bunları bundan ayırmamız lazım çünkü DEAŞ Müslümanları temsil etmediği gibi, PKK ve YPG de Kürt kardeşlerimizi temsil etmiyor. Bunun anlaşılması gerekiyor, bilinmesi gerekiyor. Tek hedefimiz teröristlerdir. Bunu bulandırmak isteyenler var, karıştırmak isteyenler var. “Doğuda, güneydoğuda nerede olursak olalım inatla ve ısrarla ‘Türkler ve Kürtler kardeştir’ diyoruz.”
“Şu ana kadar 600-700 bin Suriyeli geri döndü”
Ülkelerindeki savaş sonrası Türkiye’ye gelen Suriyelilerin bir kısmının geri döndüğünü, bir kısmının da ayrılacağını belirten Hulusi Akar, “Orada gece gündüz kendi imkanlarımızla, uygun koşulları hazırlayarak hayatı normalleştirmeye çalışıyoruz. Suriye’nin kuzeyinde koşulların yaratılması için dost ve müttefiklerin araçları. Hayat normalleştikçe ve koşullar düzeldikçe buradaki insanlar gönüllü, güvenli ve saygılı bir şekilde evlerine dönüyor. Şu ana kadar 600-700 bin kişi geri döndü ve dönecekler. Ama onlar bunu inatla, sanki körün gözüne parmak sokuyormuş gibi yapmakta ısrar ediyorlar. “Kurallar bellidir. Dolayısıyla bunun böyle bilinmesi gerekiyor” dedi.
“Fransızların silah satmaktan başka sorunu yok”
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerilime bulaşan Fransa’nın tek amacının Ermenistan’a silah satmak olduğunu belirten Akar, “Bu Fransızlar her şeye minnettar. Doğu Akdeniz’den çıkıyorlar, Suriye’den çıkıyorlar. Şimdi Fransızlar vazgeçti, Kıbrıs bitti, Doğu Akdeniz bitti.” Suriye’de ulaşım bitti, Ermenistan’a gittiler. Ermenistan’a ‘Türkler Azerbaycan’a yardım ediyor, onları silahlandırıyor’ diyorlar. Ermenistan’ı da silahlandıracağız.’ “Geçenlerde Azerbaycan’a gittik. Dediğimiz gibi silah satmaktan başka dertleri yok. Yunanistan’a da aynısını yaptılar, Ermenistan’a da yapıyorlar. Haklı görünmek için bahaneleri var ve satışta sıkıntı yaşıyorlar. Orada silahlar var ve para kazanılıyor” dedi.
“7 Ekim’den bu yana 28 bin 176 Filistinli katledildi ve etnik temizliğe uğradı.”
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına ilişkin konuşan Hulusi Akar, yaşananların bir katliam olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu bir katliamdır. Bu katliam öyle bir katliamdır ki etnik saflıktır. Öyle bir katliamdır ki soykırımdır. Orada çok sayıda çocuğu katlettiler. Katletmeye devam ediyorlar. 7 Ekim’den bu yana 12 bin çocuk katledildi. 8 bin 190 kadın, bunlarla birlikte toplam 28 bin 176 Filistinli katledildi ve etnik temizliğe uğradı. Basın mensubu olduğu bilinen 121 basın mensubu öldürüldü. 337 sağlık çalışanı, doktor ve hemşire katledildi. Öte yandan Birleşmiş Milletler, çalışanlarından birinin başına bir şey gelse inler. Birleşmiş Milletler artık yok. Amerika “Sanki bunlara bir son vermek istercesine bunlara göz yumuyor. Hesaplamalar yapılırken gözden kaçan 7.700 kayıp da var.” – ESKİŞEHİR