Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik: “CHP Genel Başkanı darbecilerin argümanlarını kullanıyor”

AK Parti Sözcüsü Çelik: “CHP Genel Başkanı darbecilerin argümanlarını kullanıyor”

“BM’nin girişimiyle oluşturulan tahıl girişimi anlaşmasının yeniden canlandırılması gerekiyor”

“Vize serbestisi konusunda farklı modeller üzerinde çalışılıyor. Bu noktada siyasi motivasyonların geri planda bırakılabileceği ve çok daha yüksek bir ivmenin yakalanabileceği bir ortamdayız.”

“Ermenilerin Dağlık Karabağ’da yaptığı sözde seçimin hiçbir meşruiyeti yoktur”

“CHP’nin teröre karşı kurumsal bağışıklık sistemi çökmüştür, kurumsal dokunulmazlığını kaybetmiştir.”

ANKARA – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Darbecilerin sivil siyaseti karalamak için kullandıkları argümanların aynısı, CHP Genel Başkanı tarafından bir kez daha darbe sonrasında yaşadığı yenilgiyi meşrulaştırmak ve bahane uydurmak için kullanılmaya çalışılıyor.” 14 ve 28 Mayıs seçimleri.”

AK Parti Sözcüsü Çelik, Parti Genel Merkezinde gerçekleştirilen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantının açılışında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iç ve dış siyasi olaylara ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptığını belirterek, bu bağlamda 7 Ekim. İstanbul’da yapılacak büyük kurultay ve yerel seçim hazırlıklarına ilişkin talimatlarının bulunduğunu belirtti. Tüm birimleriyle kongreye hazır olduklarını belirten Çelik, bununla ilgili yapılacak bildirimlerin değerli olduğunu belirtti.

15 Temmuz darbe girişimine cevabın geçmişteki tüm darbelere ve darbe kültürüne verildiğini vurgulayan Çelik, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Eylül darbesini kınarken 20 Temmuz darbesi diye bir kavramdan bahsediyor. Seçim sonuçlarını ‘sivil darbeci’ olarak nitelendirerek kabul edin.” Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, 20 Temmuz’da kanunların ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin kendisine verdiği yetkileri kullanarak, o günkü darbe girişiminin sonuçlarını durdurmak için çok önemli tedbirler aldı. Kemal Kılıçdaroğlu o günden bu yana hukuk çerçevesinde tedbir almaya devam ediyor. “Ve ekibinin de farkında değiller ki, 15 Temmuz darbe girişimine sürekli olarak sivil darbe diyerek darbecilerin kullandığı bir literatürü kullanarak bahane üretmeye çalışıyorlar. Ya da biliyorlar ama ne yazık ki takip etmeye devam ediyorlar. bu korkunç, kirli yol.”

“Darbecilerin kullandığı argümanlar bir siyasi partinin genel başkanı tarafından kullanılıyor.”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na tepki gösteren Çelik, “Darbecilerin sivil siyaseti karalamak için kullandıkları argümanların aynısı, CHP Genel Başkanı tarafından 14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrasında yaşadığı yenilgiyi meşrulaştırmak ve kendisine bahane uydurmak için bir kez daha kullanılıyor.” yenmek.”

“Seçilmiş hükümetin hiçbir meşruiyeti yoktur” diyerek, sözün nereye varacağını bilmeden bir kez daha Cumhuriyetçi karşıtı bir açıklama yaparak demokrat olmadığını kanıtladı. Sonuçta seçim sonuçları halkın iradesiyle ortaya çıktı. Bunu tanımayan tek kişi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve etrafındaki bu literatürdür. Bunu kullanan birkaç kişi var. Her ne kadar bunun gayri meşru olduğunu söylesek de video çekip ‘biz bu şekilde konuşmaya devam edeceğiz’ diyenler var. Elbette bu şekilde konuşmaya devam edeceksiniz, biliyoruz. Bir de farklı bir demokratik yaklaşım var, demokratik bir duruş var, bunu sizden beklemiyoruz. Ama ilki “Darbecilerin kullandığı argümanların, bir siyasi partinin yürütme kurulu ve genel başkanı tarafından açık ve net bir şekilde kullanıldığı görülüyor. Bunun herhangi bir utanmadan, sıkılmadan kullanıldığı görülüyor. Bunu bir kere kaydedelim. Bu durumu bir kez daha milletimizin bilgisine sunuyoruz.”

“BM aracılığıyla müzakere Türkiye’nin temel pozisyonunu oluşturmaya devam ediyor”

Tahıl krizine ilişkin konuşan Çelik, Rusya-Ukrayna savaşında barışta ısrar edenlerin yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye olduğunu, Erdoğan’ın tahıl koridoru anlaşmasının yenilenmesi yönünde girişimlerini sürdürdüğünü belirterek, “Bu iş birliği, Türkiye, Rusya ve Katar’ın burada önerdiği de değerli. Ama öncelikle tamamlayıcı olarak böyle bir şeyin gündeme getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. BM’nin girişimiyle oluşturulan tahıl girişimi anlaşmasının da gündeme getirilmesi gerekiyor. Canlandırıldığında bunların uygulanması kolaylaşacaktır. BM aracılığıyla müzakere Türkiye’nin temel pozisyonunu oluşturmaya devam ediyor. Müzakereler normaldir. Bunun BM aracılığıyla yapılması lazım. Karadeniz girişimine desteğimiz devam ediyor. Bunların canlanmasıyla bu üç girişimin birbirini tamamlayıcı rol oynaması çok daha değerli olacak” dedi.

Afrika Birliği’nin G20’ye üyelik talebinin kabul edilmesinin önemine işaret eden Çelik, Türkiye’nin öncülük ettiği birçok konunun zirve deklarasyonunda yer aldığını hatırlatarak, İstanbul Anlaşması’nın nihai deklarasyonda yer almasının önemli olduğunu söyledi.

“Tüm demokratik ülkeleri önlem almaya çağırıyoruz”

Kutsal kitaplara yönelik saldırıların dünyada bir faşist dalga haline geldiğini vurgulayan Çelik, “Maalesef demokratik ülkelerin bağışıklık sistemi bu faşist dalgaya karşı yetersiz. Buna karşı önlem geliştiremiyorlar. Din ve dinin ayaklar altına alındığı bir tablo ortaya çıkıyor.” Düşünce özgürlüğü adı altında nefret suçları giderek yaygınlaşıyor.” Buna karşı tavrımızı açıkça belirtiyor, tüm demokratik ülkeleri buna karşı önlem almaya çağırıyoruz” dedi.

“Vize serbestisi konusunda farklı modeller üzerinde çalışılıyor”

Çelik, seçimlerin ardından ortaya çıkan tabloyla birlikte AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin sıkılaşmaya başladığı, söylemlerin daha olumlu bir ortama dönüştüğü gelişmelerle karşı karşıya olduğumuzu belirterek, “Bu bağlamda, Vize serbestisi ve gümrük birliğinin güncellenmesi sorunu öne çıkıyor. Vize serbestisi konusunda farklı modeller üzerinde çalışılıyor. Artık mesele bu.” Bu noktada siyasi saiklerin geri planda bırakılabileceği ve çok daha yüksek bir ivmenin yakalanabileceği bir ortamdayız. Dünya bu kadar istikrarsızlaşırken, dünyada bu kadar çalkantılı ve kaotik gelişmeler yaşanırken Türkiye, Avrupa Birliği ile ilişkilerinde ilerleme kaydeden ve somut sonuçlar elde eden bir ülke. “Yapının yerinde olması değerli olacaktır” dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen bölgelerde çalışmaların gündemde olduğunu hatırlatan Çelik, depremzedelerin asla unutulmadığını, deprem bölgesinde hayat normale dönene kadar çalışmaların titizlikle devam edeceğini belirtti.

Çelik’ten ‘sözde’ Dağlık Karabağ seçimlerine tepki

Dağlık Karabağ’da yapılan ‘sözde’ seçimleri de değerlendiren Çelik, “Ermenilerin Dağlık Karabağ’da yaptığı sözde seçimin hiçbir meşruiyeti yoktur. Azerbaycan reddetse de Türkiye Cumhuriyeti aynı şekilde reddetmiştir. Korsan seçim diyebileceğimiz bu sözde seçimin yapılmış olması bütünüyle bir istikrar sürecidir.” Süreçleri etkileyen bir şey. Unutulmamalıdır ki sonuçta bu, tüm bölgenin huzuru düşünülerek yapılmaktadır. Cumhurbaşkanımızın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi törenine Paşinyan da geldi. Bu, tüm bölgenin refahı için düşünülen bir barış projesidir. Artık bu bir korsan seçimi ve bu gerilim, sonunda silahların yığılmasıyla yaratılıyor. “Başkalarının konuyu gündeme getirmesi belki faydasına olabilir ama Ermenistan’a faydası olmayacağı açıktır. Ermenistan’ın o bölgede gerilimi artıracak girişim ve yaklaşımlardan uzak durması gerekir. Burada Türkiye hiç şüphesiz kardeş Azerbaycan’a tam destek veriyor. Karabağ Savaşı’nda” dedi.

“CHP teröre karşı kurumsal dokunulmazlığını kaybetmiştir”

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun bir televizyon kanalında Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik yaptığı iddialara ilişkin Çelik, “Teröre destek açıklamasının CHP’nin seçim döneminde terör örgütlerinin desteğini alan bir kampanya yürütmesinin sonucu olduğunu düşünüyorum. Burada gördüğümüz şu ve çok üzücü, CHP’nin teröre karşı kurumsal bağışıklığı çöktü, kurumsal dokunulmazlığını kaybetti, özellikle son dönemde dünyanın en etkili çabasını biz gösteriyoruz ve girişimlerde bulunulduğunu görüyoruz. Çeşitli yerlerden buna zarar verilmeye çalışılıyor.Meclis’teki bir milletvekilinin bu zarar verici faaliyetlerin arasında olmaması lazım, CHP’li bir milletvekilinin bu zarar verici faaliyetlerin hiçbirine bulaşmaması gerekiyor.Olmaması lazım.Ama ne yazık ki içine düşmüşler. Bu durum ve bu sistematik bir tutum olarak ortaya çıkıyor.CHP’deki bu kurumsal bağışıklık sisteminin çökmesi konusunu vatandaşlarımızın yeterince değerlendirdiğini düşünüyorum. Bu açıklamaları bir kez daha kınıyoruz. CHP de doğru kararı almış ve bu açıklamalara partisiyle karşılık vermiştir. Kendi düzenlemeleri veya başka sistemler aracılığıyla en sert tedbirleri ortaya koymaları gerekiyor” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort